YAŞAYARAK- DENEYİMSEL ÖĞRENME NEDİR? DİĞER ÖĞRENME METODLARINDAN FARKLARI NELERDİR?

Yaşayarak- Deneyimsel öğrenme, gerçek davranış değişikliği ile sadece daha fazla bilgi öğrenme arasındaki fark olarak belirlenebilir çünkü bireyde kişisel inanç ve düşünce desteklenerek geliştirir.

Programlar eğlence, konfor alanının dışına çıkma ve öğrenmenin bir arada yaşandığı destekleyici, yüreklendirici, güvenli bir ortamda temelini “Yaşayarak Öğrenme” (Experiential Learning) yönteminden alan deneyim ile öğrenme yöntemi kullanılarak gerçekleştirilir. En basit anlamıyla yaparak ve yaşayarak öğrenme olarak tanımlayabileceğimiz yöntem bireyi sadece zeka ve mantık olarak değil duyguları ve vücuduyla bir bütün olarak ele alır. Eğlence yönü ön plana çıksa da tek başına amaç değil, öğrenmeyi destekleyen bir araç olarak kullanılır.

Yaşayarak öğrenme, iş dünyasındaki zorlukları aynalayan faaliyetleriyle; işyerindeki performans ile eğitim sırasında gelişen öğrenim alanlarını birbirine bağlar. 

Katılımcıların sadece dinleyerek, okuyarak veya izleyerek değil, yaparak – uygulayarak- yaşayarak öğrenmelerini sağlar. 

Mevcut becerilerini hem başarı hem de başarısızlık durumlarında elde ettikleri sonuçları değerlendirerek geliştirme imkânı bulurlar. Uygulamalar sonrasında sıcağı sıcağına yapılan değerlendirmeler ile bir dahaki uygulama da daha farklı yaklaşımlar sergilemekten – farklı yaklaşımlar denemekten çekinmedikleri tespit edilmiştir. 

Paylaşım aşaması programların en can alıcı bölümüdür. Yaşananların öğreticiliği ve öğrenilenlerin günlük hayatta taşınabilmesi paylaşım aşamasının niteliğine bağlıdır. Uzman eğitim ve gelişim danışmanları eşliğinde gerçekleştirilen paylaşım seansları şirket çalışanlarını kendileri ve diğerleri ile farklı bir boyutta iletişim kurmalarına, duygu ve davranışlara ilişkin iç görü kazanmalarına yardım eder. Kazandıkları deneyimi iş hayatında nasıl kullanacaklarının strateji ve taktikleri bu aşamada şekil kazanır.

Deneyimsel öğrenmenin gerçek sonuçları, sonuçların ölçülmesiyle belirlenir. Ölçülmesi beklenen metrikler istenen yetkinliğe bağlı olacaktır ancak artan satışlar, verimli iş saatleri veya çalışan memnuniyeti anketlerinde daha yüksek sonuçlar gibi ölçümleri de içerebilir. Katılımcılardan alınan geri bildirimler bize yaşayarak öğrenmenin işe yaradığı göstermiştir. Bireyler, olaydan yıllar sonra bize sahip oldukları en iyi eğitim olduğunu ve öğrendiklerini aktif olarak kullanmaya devam ettiklerini anlattığında, yaşayarak öğrenmenin kalıcı bir davranış değişikliği yarattığından emin olabiliriz